• Anasayfa
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/deliballilar
  • https://twitter.com/deliballilar
    • Deliballılar Köyü
    • www.deliballilar.com
    • Deliballılar Köyü
    • Şenlik Alanı
    • Deliballılar Köyü
    • Şenlik Alanı
    • Deliballılar Köyü
    • Köy Camisi
    • Deliballılar Köyü
    • Köy Camisi
    • Deliballılar Köyü
    • Tarihi Eski Okul
    • Deliballılar Köyü
    • Gençlik Kulübü / Köy Muhtarlığı
    • Deliballılar Köyü
    • Köy Meydanı
    • Deliballılar Köyü
    • www.deliballilar.com
    • Deliballılar Köyü
    • Konserve Binası
    • Deliballılar Köyü
    • www.deliballilar.com
    • Deliballılar Köyü
    • www.deliballilar.com
    • Deliballılar Köyü
    • Kocasu
    • Deliballılar Köyü
    • www.deliballilar.com
    • Deliballılar Köyü
    • www.deliballilar.com
KONUK YAZAR Ömer Faruk DİNÇEL
omerfarukdincel@gmail.com
ORHANELİ'NİN FETHİ
06/07/2011

ORHANELİ'NİN FETHİ

 Adranos (Orhaneli), Neşri Tarihine göre 1322 yılında İbn-i Kemal Tarihine göre ise 1325 yılında Osman Bey döneminde fethedilmiştir.


Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Osman Bey, Bursa’yı fethetmeyi çok istemiş fakat sağlığı el vermemişti. Oğlu Orhan Bey, Bursa kuşatmasına devam etti. Orhan Gazi, Bursa’nın güneyden yardım almasını önlemek için 1325 yılında Adranos’u (Orhaneli’yi) fethetmiştir. Bu fetih hareketine Orhan Gazi’nin Kumanlarından olan Durdu Bey’de katılmıştır.


Osmanlı kronik yazarlarına göre Adranos’un fethi şöyle gerçekleşmiştir; Osman Bey’in izlediği yayılma ve fetih hareketlerini durdurabilmek için Bursa, Adranos, Bednos, Kestel ve Kite Tekfurları (1) kendi aralarında bir ittifak kurdular. Bu ittifakı oluşturan kuvvetlerle Osmanlı kuvvetleri Bursa-Yenişehir yolu üzerindeki Koyunhisarı’nda karşılaştılar. Savaş Dinboz denilen yere kadar devam etti. Yapılan bu savaşta Osman Bey’in kardeşi Gündüz’ün oğlu Aydoğdu şehit oldu. Savaş sonrasında tekfur kuvvetleri savaş alanını terk edip kaçtılar. Osman Bey, Bursa’nın kuşatılması sırasında şehrin kaplıca ve dağ tarafına bir yıl içinde iki hisar bazı kaynaklara göre ise üç hisar yaptırdı. Kaplıca tarafında inşâ edilen hisara kardeşinin oğlu Aktimur’u, dağ tarafındaki hisara da Balabancuk adında bir bahadırı kale kumandanı olarak görevlendirdi. Bursa, her iki taraftan kuşatma ve gözetim altına alındı. Bursa Hisarının kafirleri açlıktan kırılmaya ve bunalmaya başladılar. Osman Bey, bununla da yetinmeyerek şehrin güney bağlantısını kesmek ve Adranos tarafından gelebilecek muhtemel desteği kesmek, Dinboz Savaşı’nda şehid edilen yeğeni Aydoğdu’nun bir nevi intikamını almak üzere oğlu Orhan Bey’den Adranos Kalesini ve şehrini fethetmesini istedi. Yanına Köse Mihal, Turgut Alp, Şeyh Mahmud ve Ahi Hasan’ı verdi. Osman Bey ise ayağındaki nikris hastalığından dolayı bu fethe katılamadı. Hem Aşıkpaşazâde Tarihinde hem de Neşrî Tarihinde Adranos’un fethi şu şekilde anlatılır;


“Osman’a haber geldi ki, Bursa hisarunun kâfirleri açlıkdan gayetde bunaldılar. Bahane isterler ki, hisarı vireler. Amma padişahtan gayrı kimseye virmeğe gayret dahı ideler. Osman Gazi, bu haberi işidicek, oğlu Orhan’a eyitdi: Evvel Adranos’a var. Ol kafirün atası Dinboz gazasında benüm Bay Hoca’mun düşmesine sebeb olmuşdur. Orhan dahı yir öpüp itaat gösterdi. Yine Köse Mihal’i ve Turgut Alp’ı Orhan’a yoldaş koşdı. Bir aziz varıdı. Şeyh Mahmud dirlerdi. Anunla Ede-Balı’nun kardaşı oğlı Ahı Hasan’ı Orhan isteyüp, Osman bilesine gönderdi.Amma kendünün ayağında nikris zahmeti olmağın, bunlarun Adranos’dan Bursa’ya gelmesine tevakkuf gösterdi.Ve bil cümle bunlar toğrı Adranos’a çıkdılar.Tekvurı, Türk üzerine geldüğin işidüp hisarı boş koyup, Alata tağına çıkdı. Orhan Gazi, gaziler ile piyade olup ardın sürüp, tağa bile çıkdılar. Kaçan kafirler gördiler ki, kaçmağıla kurtuluş yok. Karşu gelüp tapup itaat itdiler. Amma tekvurı kaçup giderken bir kayadan uçup pare pare oldı. Andan gelüp, Adranos kal’asını bozup halkına aman virüp, yirlü yirinde mukarrer kıldılar.”(2) Küçük farklılıklarla konu ve anlatım olarak birbirinin aynısı olan bu iki kroniğin yanı sıra Oruç Bey Tarihinde ise Adranos’un fethinden bahsedilmemiştir. İbn-i Kemal Tarihinde ise fetih şu şekilde anlatılır;


“Bunlar vardılar. Ol bedkârdârı kaçmış hisarı tahliye itmiş buldılar. Orhan Bey, yanındaki gazilere buyurdu: tâzilerden inüb piyade oldılar. Dest-i ihtimamla ..gittiler, ardlarını sürdiler, kûh-sârı çalup çarpup seyl-i gerdar tar derelere girdiler, içinde genc(hazine) var ola deyü günc-i gâr(içinde hazine olan mağara) komadılar. Mâr (yılan) gibi girüp dibine irdiler. Mezkûr hisarın ve civarındaki diyarın dağları gördiler ki dağdan dağa kaçmağla seylâb (sel suyu) gibi derelere girüp sehâb(bulut) gibi kale-i kûh-sâre(dağ kalesine) ağub kâr ü bâr(cenk, harp, savaş) saçmağla kurtulmazlar. Nâ-çâr(çaresiz) kaldılar. Orhan Beyden emân(eminlik, güvence) aldılar. Fermanına muti’ (itaat eden) ve semi’(işiten) oldılar. Diyarlarından göçüb ol gühsarda dereden dereye uçub avare olmadan halâs(kurtuluş) buldılar. Ama tekürleri inkıyâd(teslim olmayıp) etmeyüb câdde-i sedâd-ı reşâde (doğru yola, hak yola) gitmeyüb ol bed-nihâdın (yaradılışı ve aslı kötü olan) inadı iştidâd (şiddetli) buldu. sehâb(bulut) gibi tâb şitâbla(süratle ve kuvvetlice) doldı. Kale-i Kûh-sâre çıkdı, gitdi. aher kâr gördi ki ardından gaziler eyirdi yetdi. Şişe-i hayatı (sırçalı, şaşalı hayatı) sanki çalub kendüyi bir kayadan pertâb itdi (atladı, sıçradı). Depesi üzerine indi. Başı taşa dokundı. Pâre pâre oldı. Ol nâ-bekârın(işe yaramazın, hayırsızın) işin bitirdiklerinden sonra gaziler döndiler sâlim ve gânim(ganimet alarak) geldiler. Adırnaz Hisarı’nın üzerine kondılar. Orhan Bey buyurdu: Mezkûr kal’a nin surunu yıkub burçların harab yebâb(harap, yıkık, virane) itdiler. Bir zamanda gine tağilere(isyan edenlere, azgınlara) mesken ve bağilere(asilere, serkeşlere, başkaldıranlara) me’men (güvenli bir yer) olmasun deyû ol yuvayı dağıtdılar. Adırnaz tekürinin hisarı alınmak diyarına nâr ü ılgâr salınmak hicretin yediyüz yirmi beşinde vâki buldu.”(3)


Osmanlı kuvvetlerinin Adranos üzerine geldiğini öğrenen Adranos Tekfuru kaleyi terk ederek derhal Alita Dağı’na doğru kaçmaya ve maiyetindekilerle birlikte dağa doğru tırmanmaya başladı. Orhan Bey ise kaçan tekfuru takip ettirdi. Osmanlı kuvvetleri, Alpler ve Gaziler kaçan kafirlerin peşinden giderek dağa çıktılar. Bunu gören tekfurun adamları teslim oldular. Teslim olmamakta direnen Adranos tekfuru ise kaçmaya devam etti. Kaçarken de ayağı sendeleyip bir kayadan aşağı düşerek parçalandı. Tekfurun ortadan kalkmasından sonra Kale ve şehir teslim alındı. Orhan Bey, kaleyi yıktırdı ve kullanılmaz hale getirdi. İstimalet politikası gereğince yerli halka aman verilerek dokunulmadı


. Adranos’un fethinden sonra Osmanlı kuvvetleri Pınarbaşı semtinden Bursa üzerine yürüdüler. Nihayetinde Bursa, savaş yapılmadan fethedildi.


Adranos kalesi, Orhaneli-Bursa karayolu üzerinde, Orhaneli’nin Bursa çıkışında yolun solunda bir tepe üzerindedir. Kalenin yakınından Orhaneli çayı geçmektedir. Kalenin temelleri ise halen sağlam bir şekilde durmaktadır.


Dipnotlar:

1-Tekfur, Tekür: Bizans valilerine verilen isimdir. Muharip, muzaffer manalarına gelen Rumca Nicephoros’tan bozmadır. Ermenice takavor denir.

2- Aşıkpaşazâde Tarihi. Tevârih-i Âl-i Osman. Hicri 1332. Sayfa 28-29. Mevlânâ Mehmed Neşrî. Cihânnüma. Hazırlayan Prof.Dr. Necdet Öztürk. İstanbul 2008. Sayfa 61.

3- İbn-i Kemal. Tevârih-i Âl-i Osman. I.Defter. Yayına Hazırlayan: Şerafettin Turan. TTK. Ankara 1970. Sayfa 185-186.



3414 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

1885 YILINDA ORHANELİ - 03/10/2013
ursa’dan kaza merkezine 12 saat mesafesi olan Kapukaya yoludur. Bu yol Bursa’nın Göktepe ve Nalınlar köylerine uğrayarak Adranos kazasının İlbise, Orta ve Süleyman Bey köylerinden geçerek dere boyuna kaza merkezine doğru gider.
Canip Efe - 03/02/2012
Bu arada da iki Yunan askeri,girdikleri evleri soyarak,Molla Ahmet’in evinde bal küpeciğinden de bal yiyerek “Çatal Dal” istikametine doğru yürümeye başlarlar. Tam bu sırada köyden Mustafa Dayı da kızıyla birlikte köye gelmektedir.Bunu gören iki Yuna
DAĞ YÖRESİNDE SULTAN I.MURAD’IN VAKIF KÖYLERİ - 10/10/2011
Yine bu belgeden anlaşıldığı üzere Sultan Gazi Hüdavendigâr Vakfı olan köyler şunlardır ; Beğce,Mekri,Çerçiler,Deliballılar,Çöreler,Akçabük maa Köpek Çayırı,Giren- cik, Burmu,Çivili,Sağırlar,İkizoluk,Yeşiller,Sadağ,Kusumlar,Çakıryenice,Turhasan,Er- m
YUNAN İŞGALİ HATIRALARI - 29/04/2011
Şinci mütarekeden sona bu memnikatda bir boşlug. İtalyalıla geldile, devlet demiryollarına hakimiz biz dedile.Uzaman bizim bu devletin demiryolları Avrupa firmasındemiş, şirkedle de.
Kabakçı Salih Efe - 24/03/2011
Milli Mücadele Dönemi
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam116
Toplam Ziyaret177299
Hava Durumu
Takvim