Duygu Sercan Doruk YİĞİT
ugyud@hotmail.com.tr
DOST DEDİĞİN BÖYLE OLMALI
09/03/2011 DOST DEDİĞİN BÖYLE OLMALI
Genç adamın biri, Dermiş
Babasına her gün;
'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, hakikisi Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki... Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma, Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya... Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala. Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'. Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı, Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta. Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına, Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı, Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır. evlat geriye döner. Ama içten
Yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona. Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar... Gider, baba dostuna. Kabul görür,
Sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri. Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte, Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak. Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına; 'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca,
Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha. Sen yarın git O'na, çıkart bir
Kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona, işte o zaman anlaşılacak, dostun
Hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini, Maksadı anlamaktır dostun
Hakikisini,
Babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin; fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok; Dost matematiksel olmalı; Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli... Geçmişi çıkarmalı... Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
Mevlana
Keşkelerin çok olduğu yaşadığımız şu zaman diliminde eğer ağladığınızda sizinle beraber acınızı paylaşan mutluluğunuzda sizden çok mutlu olan kötü gün dostunuz varsa ne mutlu size. Gerçek dostu olanlara değil sözümüz ama sohbet ortamlarında gerçek dost hikâyelerini dinlediğimizde ah benim de keşke böyle bir dostum olsaydı derler ama hayatın keşmekeşliği içinde bir adım atmada geç kalırlar sonrada…
İşte böyle hikâyelerde kendimizi ve hayalimiz dostları okuyup nerde o eski dostluklar deriz. Demeye izin vermeden bugünden bir adım atın.
DOSTÇA VE SEVGİYLE KALIN… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ … - 14/10/2011 |
İster ukalalık, ister bilgelik deyin ama ben, hayat denen yarışta tüketen değil, üreten insanlar olduğumuzda ve bunu etrafımızdakilere aşıladığımızda, zamanın, hiç de o kadar acımasız olmadığını belki çözeriz diye düşünürüm. |
Bazen... - 03/08/2011 |
Hayat, fark etmektir. En küçük ayrıntıyla yola çıkmaktır. Mutluluk, neyse, ne kadar sa elindeki imkanları en iyi kullanmaktır. |