Merhaba Deliballılar Köyü emintuten@hotmail.com
09/06/2012 Görünenin her zaman çözüm olmadığı ve her ne kadar ikna edici olmasa da gerçeklerin her zaman gerçek olduğuna inananlar için… Bu hikâye garip ama ders veren gerçek bir hikâyedir. Pontiac Division of General Motors Şirketine gelen bir şikâyet şu satırları içeriyordu: ”Size ikinci defa yazıyorum ve bana cevap vermemenizi anlayışla karşılıyorum çünkü yazdığım yazının çılgınca olduğunu düşünebilirsiniz; fakat şu bir gerçek ki ailemizde her akşam yemekten sonra tatlı olarak dondurma yeme alışkanlığına sahibiz. Fakat birçok dondurma çeşidi olduğu için her akşam yemekten sonra ne çeşit dondurma yiyeceğimiz konusunda ailecek karara varırız. Ben de markete gidip alırım. Geçenlerde de yeni bir Pontiac aldım ve o zamandan beri markete gidip gelmem benim için bir sorun olmaya başladı. Ne zaman vanilyalı dondurma alsam, arabaya döndüğümde arabam çalışmıyor. Fakat başka çeşit dondurma aldığımda, araba gayet güzel çalışıyor. Bu konuda ne kadar ciddi olduğumu bilmenizi istiyorum her ne kadar bu sorun size saçma da gelse: Vanilyalı dondurma aldığımda arabam çalışmazken neden başka bir çeşit dondurma aldığımda arabam çalışıyor?” Pontiac Şirketi’ nin başkanı doğal olarak bu mektuba şüpheci bir şekilde yaklaştı fakat yine de kontrol edilmesi için bir mühendis gönderdi. Gönderilen mühendis, nezih bir muhitte oturan başarılı ve iyi eğitim almış bir kişiyle karşılaştığında şaşkınlığa uğradı. Akşam yemeğinden sonra görüşmeye karar verdiler. Akşam olduğunda arabaya binip marketin yolunu tuttular. O akşam vanilyalı dondurma aldılar ve arabaya bindiklerinde doğal olarak araba çalışmadı. Mühendis onla üç akşam daha markete gitti. İlk akşam çikolatalı dondurma alındı ve araba çalıştı. İkincisinde çilekli dondurma alındı ve araba yine çalıştı. Üçüncü akşam ise vanilyalı dondurma alındı ve maalesef araba çalışmadı. Şimdi şaşırma sırası mühendis de idi. Mantıklı bir kişi olarak adamın arabasının vanilyalı dondurmaya alerjisi olduğunu düşünmek akıllıca bir şey değildi. O yüzden bir süre daha ziyaretlerine devam etti. Bu amaçla notlar almaya başladı: günün hangi saati, kullanılan benzin çeşidi, gidip-gelme süresi gibi her türlü bilgiyi kaydetti. Kısa sürede bir ipucu elde etti: adam vanilyalı dondurma almak için daha az zaman sarf ediyordu. Niçin? Cevap marketteki ürünlerin satılış düzeninde yatıyordu. En çok istenilen çeşit olan vanilyalı dondurma marketin hemen girişinde yer alan dolapta satılıyordu. Diğer dondurma çeşitleri ise marketin arka kısmında farklı bir tezgâhta satılıyordu ve oradan herhangi bir çeşit dondurma almak daha fazla vakit alıyordu. Şimdi mühendisin karşılaştığı soru şuydu: Araba niye dondurma alması daha kısa sürdüğünde çalışmıyordu? Zaman faktörü araya girdiğinde mühendisin cevabı bulması zor olmadı: Motor soğuduğunda devreye giren buhar kilidi. Bu her akşam oluyordu fakat diğer çeşitleri almak için harcanan daha fazla zaman motorun tekrar çalışması için yeteri kadar soğumasına imkân tanıyordu. Adam vanilyalı dondurma aldığında ise, motor hala sıcak olduğu ve buhar kilidi devreye girmediği için çalışmıyordu. Hikâyeden alınacak ders: Garip görülen sorunlar bile bazen gerçek olabilir!
|
|
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
|
Yazarın diğer yazıları |
Bugün Yarın
- 04/08/2012
|
Peki, madem öleceğimiz garanti, bu benim ölümcül bir hastalığım olduğunu göstermez mi?
Katılımcılar burada sessizce, başlarıyla onaylamaya başlar. Öleceğim belli ise benim ölümcül bir hastalığım olduğu da açıktır. Şu şekilde devam ederim: Peki, ne
|
|
Bazen , uzaklaşmak gerekir yakınlaşmak için.
- 03/03/2012
|
Eğer çok konuşmak faydalı olsaydı, Allah iki ağız, bir kulak verirdi.Onun için, çok dinleyip az konuşmak gerek!
|
|
Akıl Sadece bize sunulanlar dışında çözüm bulmaktır.
- 27/02/2012
|
Doktor:
Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç sey veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl
boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz.
|
|
Doğrusunu isterseniz yaşam dar ayakkabıyla yürümektir.
- 11/02/2012
|
O bayram bana ayakkabı almaya karar verdiler.
Hazır ayakkabı satan mağaza yoktu şehirde.
|
|
Çocukların gülmesine hizmet veren herkese selam olsun!
- 07/02/2012
|
Hocam nefesim durdu, gözüm yaşardı, konuşamadım. Çünkü farkına
vardım ki, şimdiye kadar sevdiğini hiç söylememişti. Düşündüm,
şimdiye kadar hiç söylemediğinin farkında değildim; belki ömür boyu
söylemeyecekti.
|
|
|