Köyümüzün gencinden yaşlısına herkese merhabalar. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Yeşil(?) Bursa’nın en güzel, en temiz, en ferah, en şirin, en tarihi köyüne sahip olduğumuz için her birimiz çok şanslıyız çünkü betonlaşan evlerinden ziyade betonlaşan insanlarıyla geçmişin Bursa’sı günümüzde yok olmuş vaziyette. Bu nedenle biz özellikle bu köyün gençleri olarak köyümüzün kıymetini bilmeli ve gelenek-göreneklerimizin, örf –adetlerimizin kısacası kültürümüzün kaybolmasına izin vermemeliyiz.  

         Bundan böyle, mümkün olduğunca köyümüzün sitesinde günümüzdeki teknolojik gelişmelerden bahsetmeye çalışacağım. Umarım herkese hitap etmiş olurum.

         Hepimiz tarafından bilindiği üzere teknoloji hayatımızın her alanında son derece süratle gelişiyor ve öyle görünüyor ki gelişmeye de devam edecek. Bu yüzden bazı gelişmeleri yakından takip etmekte fayda var. Eğer ülkemizin gelişmesini, kalkınmasını, iç ve dış tüm tehditlere karşı dik durabilmesini istiyorsak en basitinden kendi arabamızı yapabilmeliyiz. Şimdi araba yapmak o kadar kolay mı diyeceksiniz ama gerçekten günümüz teknolojik gelişmeleriyle, günümüz imkanlarıyla çok basit. Yeter ki bizlerde o inanç, o azim bulunsun.

         Türkiye’de motor üretimi çok eskilere dayanır. Montaj sanayiinin başlangıcı olarak değerlendirebileceğimiz 1963 yılında monte edilen pek çok aracın motorlarında yerli malzeme oranı %80‘lere kadar dayanmıştı. Ondan önce 1961 yılında birçoğumuzun bildiği üzere Türkiye’de tasarlanan ve üretilen ilk otomobil olan Devrim bulunmaktadır. Devrim’in motoru Polonya malı Varşova kamyonetlerin motoru örnek alınarak yapılmıştır. Yerli bir motordur diyemeyiz. Zaten Devrim otomobilinin tasarlanıp yapıldığı süre içinde sıfırdan bir motor tasarlayıp üretmek maalesef mümkün değildir.

         Niçin dünyanın 16.büyük otomotiv üreticisi ve Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi olan Türkiye kendi otomobilini üretemiyor? Bunun birçok nedeni var ama hiçbir neden bunun imkansız olduğunu göstermez.

Otomobil üretmek için alt yapı şart ama ülkemizde alt yapı istenilen düzeyde değil. Bir motor yapmanız için bu işi belli seviyede bilmeniz ve daha sonra geliştirilebilir kılmanız gerek. Her şeyden önce motor yapılırken parçaların monte edilmesinde farklı firmalara ait olan patenleri almak gerek. Örneğin motorun pistonlarındaki küçük bir bölüm x firmasına, kemerin bir bölümü y firmasına aittir. Bunları da onlardan tahsis etmek gerekir. Fakat tüm bu nedenlerden daha önemlisi iç ve dış mihraklar kendi otomobilimizi üretmemize karşı çıkmaktadır yani kendi arabamızı yaptırtmamaktadır. Düşünsenize Renault, Ford, Fiat gibi dünya devlerinin önemli bir pazarı haline gelen Türkiye artık kendi otomobilini yapıyor olacak. Yani bu hadise epey detaylı ve üzerinde durulması gereken konuları barındırıyor. Aşağıda verdiğim link her şeyi açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor. Herkesin okumasında yarar olduğunu düşünüyorum. Sonuçta her birimizin bu ülkenin vatandaşı olarak böyle önemli meseleler hususunda bilinçlenmesi gerekiyor. Esen kalın!    

http://www.haberturk.com/blog/baris-erkaya/706859-mesele-motor-uretememek-mi